Cumhuriyet Döneminde Kaç Il Vardı?

Cumhuriyet dönemi, Türkiye’nin tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilir. Atatürk önderliğinde gerçekleşen yenilikler ve reformlar ile ülke modernleşmeye doğru ilerlemiştir. İlk olarak 1921’de sınırlı bir şekilde başlayan Cumhuriyet dönemi yönetimi, 1923’te kurulan Türkiye Cumhuriyeti ile kesin olarak başlamıştır. Bu dönemde ülkedeki idari yapı da önemli değişikliklere uğramıştır.

1923 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması ile birlikte ülkedeki toplam il sayısı 57’ye yükselmiştir. Bu iller, Türkiye’nin değişik coğrafi bölgelerinde yer almaktadır ve her biri kendi yönetimine sahiptir. Bu iller, daha sonra yapılan idari düzenlemelerle zaman zaman artmış, azalmış veya isim değişikliğine uğramıştır.

Cumhuriyet dönemindeki il sayısının 57 olması, ülkenin o dönemdeki idari yapısını ve coğrafi genişlemesini gözler önüne sermektedir. Bu iller, o dönemdeki ekonomi, kültür ve siyasi yapıya da yansımıştır. Gelişmekte olan Türkiye Cumhuriyeti, her bir ilde farklı projeler ve çalışmalar yürüterek ülkenin kalkınmasına katkıda bulunmuştur.

Bugün Türkiye’de 81 il bulunmaktadır. Bu ise Cumhuriyet döneminden bu yana geçen zamanda gerçekleşen idari değişikliklerin ve il sayısının artışın bir sonucudur. Her biri kendi kültürü, tarihi ve doğal güzellikleri ile ön plana çıkan bu iller, Türkiye’nin zengin ve çeşitli yapısını oluşturmaktadır. Cumhuriyet dönemindeki 57 il ise Türkiye’nin o dönemdeki idari yapılanmasını ve gelişim sürecini temsil etmektedir. Bu iller, Türkiye’nin Cumhuriyet döneminde geçirdiği önemli değişim ve dönüşüm sürecinin bir parçasıdır.

1923’te 61 il

1923 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması ile birlikte ülkenin idari yapısı da yeniden düzenlendi. Bu dönemde Türkiye’nin toplam il sayısı 61’e yükseldi. Yeni ilçelerin ve illerin kurulmasıyla birlikte ülkenin yönetimi daha da hızlandı ve gelişti.

1923’te 61 il oluşumuyla birlikte her ilin kendi özgün özellikleri ve kültürü daha belirgin hale geldi. Bu dönemde ilçeler de daha güçlü bir yönetim yapısına kavuşarak kalkınma sürecine destek sağladı.

  • Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyük şehirlerin yanı sıra Sinop, Kırklareli, Ağrı gibi daha küçük iller de 1923’te il statüsüne kavuştu.
  • 1923’te 61 il oluşumuyla birlikte Türkiye’nin coğrafi yapısı da daha dengeli bir şekilde yönetilmeye başlandı.
  • Yeni illerin kurulmasıyla birlikte il yönetimleri de daha etkili ve hızlı kararlar alarak ülkenin kalkınmasına katkı sağladı.

1923 yılında gerçekleşen bu idari değişiklikler Türkiye’nin modernleşme sürecine önemli bir ivme kazandırdı ve ülkenin geleceğine olumlu etkilerde bulundu.

1924’te 67 il

1924 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin ilan edildiği yıl olarak tarihe geçmiştir. Bu tarihten itibaren ülke yönetim şekli değişmiş ve Osmanlı İmparatorluğu’nun mirasını taşıyan idari yapılanma terk edilmiştir.

1924 yılında ise Türkiye’deki il sayısı 67’ye yükselmiştir. Bu ilçeler arasında günümüzdeki büyük şehirlerimizin yanı sıra küçük ama tarihi öneme sahip olan yerleşim birimleri de bulunmaktadır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, 1924’te gerçekleştirdiği devrimlerle ülkenin modern bir yapıya kavuşmasını sağlamıştır. Bu dönemde yapılan idari değişiklikler, ülkenin daha çağdaş ve demokratik bir yapıya sahip olmasını amaçlamıştır.

1924 yılında 67 ilin ilan edilmesi, Türkiye’nin coğrafi ve kültürel çeşitliliğini yansıtan önemli bir adımdır. Bu dönemde il sınırları belirlenirken, her ilin kendine özgü özellikleri göz önünde bulundurulmuştur.

1924 yılından itibaren Türkiye’deki il sayısı zamanla artmış ve günümüzde 81 ile ulaşmıştır. Ancak 1924 yılındaki 67 il, Türkiye Cumhuriyeti’nin idari yapılanmasındaki önemli bir kilometre taşını oluşturmuştur.

1925’te 69 il

1924 yılında kabul edilen Anayasa ile Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla beraber üçüncü yılında il sayısı artmaya devam etti. 1925’te ise 69 il sayısına ulaşıldı.

İlk olarak 1864 yılında vilayet sistemine geçilmiş ve o dönemde 19 vilayet bulunmaktaydı. Cumhuriyet Dönemi’nde ise bu sayı her geçen yıl arttı. 1923’te 61 olan il sayısı, 1924’te 68 olmuş ve son olarak 1925’te 69’a yükselmiştir.

1925 yılında 69 il arasına Siirt ve Kahramanmaraş illeri de eklenmiştir. Bu sayede Türkiye’nin coğrafi ve idari yapısı daha da güçlenmiştir.

Bu dönemde Ankara başkent olmuş ve İstanbul ise işlerine odaklanmıştır. Türkiye’nin modernleşme sürecindeki en önemli adımlardan biri olan yeni il sistemi, ülkenin birliğini ve bütünlüğünü daha da sağlamlaştırmıştır.

  • 1925 yılında il sayısının 69 olması, Türkiye’nin idari yapılanmasındaki büyük bir ilerlemeyi simgeliyor.
  • İlerleyen yıllarda il sayısının artması, ülkenin kalkınma ve modernleşme sürecine de olumlu katkılarda bulunmuştur.

1927’de 71 il

1927 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırları yeniden düzenlenmiş ve 71 il oluşturulmuştur. Bu yeni düzenleme ile ülke genelinde yönetim daha etkin bir şekilde yapılmaya başlanmıştır. 71 ilin her biri kendi özgün karakteristik özellikleri ile ön plana çıkmaktadır.

Anadolu’nun dört bir yanına yayılan bu iller, farklı kültürel ve tarihi miraslara ev sahipliği yapmaktadır. Her bir ilin kendine özgü bir mutfağı, el sanatları ve gelenekleri bulunmaktadır. Türkiye’nin çeşitlilik ve zenginlik içindeki yapısı, 1927’de belirlenen 71 il ile daha da belirginleşmiştir.

  • 1927’de il sayısının 71’e çıkarılması, Türkiye’nin yönetim ve idari yapılanmasında önemli bir dönüm noktası olmuştur.
  • Yeni oluşturulan iller, sosyo-ekonomik kalkınma ve yönetim açısından yeni fırsatlar sunmuştur.
  • 71 ilde yöresel kültür ve değerlerin korunması ve yaşatılması da daha etkin bir şekilde gerçekleştirilmeye başlanmıştır.

Bu il sayısının belirlenmesi, Türkiye’nin coğrafi yapısı, nüfus dağılımı ve idari gereksinimleri göz önünde bulundurularak yapılmıştır. 1927’de 71 il belirlenmesi, ülkenin yönetim ve idari yapısında önemli bir adımı temsil etmektedir.

1933’te 72 il

1933 yılında Türkiye’de toplam 72 il bulunmaktaydı. Bu dönemde Türkiye’nin iç idari yapısı oldukça farklıydı ve bugünkü modern ilçe sistemi yerine sancaklar ve kaza adı verilen yönetim birimleri bulunmaktaydı.

Osmanlı İmparatorluğu döneminden devralınan idari yapının değiştirilmesi için çalışmalar yapılmış ve 1933 yılında ızmir İzmir’de kabul edilen bir kanunla yeni il sistemi hayata geçirilmiştir.

Bu dönemdeki 72 il arasında bugünkü büyükşehirlerden farklı olarak Anadolu’nun birçok farklı bölgesinden iller bulunuyordu. Örneğin, Ankara, İstanbul ve İzmir gibi büyük merkezlerin yanı sıra Mardin, Karaman ve Çankırı gibi daha küçük iller de bulunmaktaydı.

1933 Yılında Türkiye’deki 72 İl

  • Adana
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Aydın
  • Bitlis
  • Bolu
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Erzurum

1936’da 73 il

1936 yılında Türkiye’de toplam 73 il bulunmaktaydı. Bu il sayısı Cumhuriyet dönemindeki idari yapılanma sürecinde önemli bir dönemeçti. O döneme kadar vilayetlerin sayısı 81’di, ancak 1933 yılında İçişleri Bakanlığı’nın yaptığı çalışmalar sonucunda bazı vilayetler birleştirildi veya bölündü.

Anadolu’nun değişik bölgelerinde bulunan bu 73 il, farklı kültürel ve coğrafi özelliklere sahipti. Kimi il tarıma dayalı ekonomisiyle öne çıkarken, kimisi sanayi ve ticarette gelişmişti. Her il kendi bünyesinde farklı ilçe ve köylere sahipti ve buralarda yaşayan insanlar da farklı mesleklerle uğraşıyordu.

  • 1936 yılında Türkiye’nin en büyük ili İstanbul’du.
  • En kalabalık ikinci il ise Ankara’ydı ve aynı zamanda ülkenin başkenti konumundaydı.
  • Bazı iller ise o dönemde henüz köy statüsündeydi ve daha sonradan il olma sürecine girecekti.

73 ildeki idari yapılanma ve yerel yönetimler, o dönemdeki devlet politikalarının önemli bir parçasını oluşturuyordu. Bu iller günümüzde olduğu gibi büyükşehir statüsünde değildi ve merkezi yönetimle daha yakın ilişkiler içindeydi.

1957’de 67 il

Türkiye’nin yönetim yapısı, tarihi süreç içerisinde çeşitli değişimlere uğramıştır. Bu değişimlerden biri de 1957 yılında gerçekleşmiştir. 1957’de Türkiye’de toplamda 67 il bulunmaktaydı. Bu illerin her biri farklı bir coğrafi, kültürel ve ekonomik özelliklere sahipti.

1957 yılında Türkiye nüfusu yaklaşık olarak 21 milyon kişiydi ve bu nüfus, 67 il arasında dağılmıştı. İller arasında nüfus farklılıkları büyük olabilmekle birlikte, her ilin kendine özgü bir kimliği ve tarihi geçmişi bulunmaktaydı.

1957’de 67 il arasında en kalabalık olanı İstanbul iken, en az nüfusa sahip olan il ise Tunceli idi. Türkiye’nin dört bir yanında bulunan bu iller, ülkenin zenginliklerini ve çeşitliliklerini yansıtıyordu.

  • En kalabalık il: İstanbul
  • En az nüfuslu il: Tunceli
  • Farklı bölgelere yayılmış 67 il

1957 yılında 67 il olan Türkiye’nin coğrafi sınırları ve yönetim yapısı zamanla değişmiş ve günümüzde farklı bir il sayısına sahip olmuştur. Ancak o yıllarda var olan 67 il, Türkiye’nin tarihinde önemli bir yer tutmaktadır.

Bu konu Cumhuriyet döneminde kaç il vardı? hakkındaydı, daha fazla bilgiye ulaşmak için 1923’te Kaç Il Vardı? sayfasını ziyaret edebilirsiniz.